14 Ağustos 2009 Cuma

Mekong


Anlata anlata bitiremediğim Asya seyehatim sırasında yakaladığım bir kare. Bu kareyi son anda çekebildim. Bot sahile ihtiyaçlarımızı karşılamak için yaklaştığında bu dünayalar tatlısı kız gibi onlarcası bota yaklaşıyor. Sigara, meyve, şal, balık, et, ekmek gibi ihtiyaç ürünlerini satmak için... Hepsi o kadar tatlı o kadar temiz ve canayakın gözüküyorlar ki onlara dalıp gitmişim. Çevremdeki onca şeye rağmen (bottan inip çıkmaya çalışan kalabağına hengameye kuzeyli kızlara) Hayatımda bir şeyi ilk kez görürmüşçesine hayretle dalıp gitmişim. Gördüğümü sonra tekrar düşündüğümde, fotoğraflara bakarken anlatıp dururken tekrar tekrar düşünüp durdum. Sonra karar verdimki gördüğüm şeye gerçekten çok yabancıymışım. Amsterdam'da yaşamıyorum. Eskişehir'de, Türkiye'de yaşıyorum. Her gün onlarca dilenci, mendilci, kağıt toplayan insan görüyorum. Ama bilmiyorum yabancıymışım işte... Televizyon'da, haberlerde de görüyorum. Erzak kavgası, ekmek kavgası. Ama doğuda gördüğüm bu değilmiş. Orda gödüğüm kavga değilmiş. Orda gördüğüm fakirlikte değil. Başka birşey... Özellikle bu fotoğraftaki turistleri sallamaz tavrına aşık olduğum, elindeki emeği satmaya değil sunmaya gelen bu kızdan sonra ordakinin burdaki olmadığını anladım. Durduğumuz 10, 15 dakika boyunca bu kızı izledim. Göz göze geldiği müstakbel müşterilerine elindekileri sadece uzatarak "istiyorsan gel al" diyordu sanki. "Almazsan ben değil sen kaybedersin" diyordu sanki. Arada elindekilere öyle bir bakıyordu ki "bu nehirde bunlar sadece bende var" der gibiydi. O sıra sanırım en çok satışıda bu kız yaptı hemde yerinden kıpırdamadan. Tekneye adım bile atmadan. Brad Pitt kalkıp "gel bakiyim şeker şey onlar kaç para ver bakalım üç beş tane" dese, "sen git de Angela ile takıl" diyecekmiş edasındaydı. O kadar orada mutlu, o kadar oraya bağlıydı kız. Gezmek, görmek istesen ilk nereye gitmek istersin diye sorsan New York ya da Londra değilde yine onlar gibi mutlu yaşayan karşıda biryerlerde köye gitmek isterdi sanırım. Bizim gibi batıya yada doğuya meraklı, özenti, bağımlı değilde 30 yaşındaymış bir özgüven ile karşı köydeki balıkçı esmer çocuk esmer çocuğun annesi, babası derdi. Onları merak ediyorum. Sizi zaten biliyorum. Hergün yüzlerceniz geliyor, gidiyor. Eskiden olduğu gibi. Ya gemilerle!!! uçaklarla!!! Ya teknelerle!!! uçaklarla!!! Hanginiz farklı...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder